Kayıtlar

CENGİZ AYTMATOV - TOPRAK ANA

Resim
     Kırgızistan'ın en çetin, en sert, en soğuk olduğu dönemlerde... Tüm hayatını kaybetmiş bir ana... Tolgonay genç bir köylü kızı iken, omuzları geniş, kolları kaslı, kaşları kara ve gözleri pek bir oğlan olan Suvankul'a aşık olur. Bir araya geldiklerinden sonra istedikleri tek şey bir tarla ve düzenli bir hayattır. Evliliklerini yapıp kendi topraklarını sürmeye başladıktan sonra 3 erkek çocuk dünyaya getirirler. Suvankul, toprağı daha iyi biçebilmek ve insanlara bu toprakların nimetlerini sunabilmek için şehirden aldığı, gördüğü yenilikleri köye getirir. Bunun sonucunda köy halkı tarafından sevilip üstün bir birey olma yolunda ilerler. Bu dönemde oğullar birer erkek olup belirli yerlerde belirli işler yapmaya başlar. 1939 yılında bir savaş başlar. Tolgonay oğullarını ve Suvankul'u savaşa gönderir. Hepsi tek tek Tolgonay'a ve Dünya'ya veda edip ayrılır.                                                                                                    

ALDOUS HUXLEY CESUR YENİ DÜNYA

Resim
Konusu    İnsanlığın gelişmiş veya gelişimini tamamlayamamış insanlarla üremesini sağlayıp daha üstün veya daha aptal bireyleri hayata getirmek. Yeni Dünya Düzeni'ni tamamen kendi eline almak isteyen bir insan grubu tarafından normal üreme yerine anneden yumurtalık alınarak insanları yapay ortamda kendi gen sistemlerine uyarlayarak çoğaltılması ana konu diyebiliriz. İçeriği      Bu çoğalma gelişmiş insanlar üzerinde yapılmaya çalışılsa da olayın gerçekleştiği ütopyada hala gelişmemiş insan kabileleri de  bulunuyor. Bu kabileler üremeyi hala normal yolla gerçekleştiriyor. Bir Alfa çifti bu kabilelerin yaşadığı yeri ziyaret ediyor. yapay ortamda üreseler bile Alfa kadınlar yumurtalıkları için kısırlaştırılamıyor ve bu çift orada cinsel ilişkiye giriyor, normalde korunması gerekirken bir hata sonucu çocuk oluyor. Bu ziyaretin sonlarına doğru kadın kayboluyor ve Erkek Alfa eşinin ondan ayrılarak kendi bölgelerine gittiğini düşünüp kabilelerin yaşadığı bölgeden ayrılıyor.

İstanbul...

Resim
İstanbul Gezi Rehberi Tüm dinlerin, insanların, uyrukların ortak geçmişine ev sahipliği yapan bu güzel şehir adeta ayrı bir diyar, siz de bu diyara yelken açmak istiyor musunuz? İstemelisiniz. Hakkında İstanbul Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve tarihi merkezini oluşturan en büyük şehridir.  13 milyon nüfusu ile dünyanın en büyük şehirlerinden biri. Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan bu muazzam şehir son olarak Türkiye Cumhuriyetine ev sahipliği yapmaya başladı. Ev sahipliği diyoruz çünkü Türkiye denince akla İstanbul, İstanbul denince de akla Türkiye geliyor. Gezilecek Yerler İstanbul’da gezilecek yerler listesi vermek ne kadar kolay bilemezsiniz. Her köşesi tarih kokan bu şehrin her köşesi gezilecek bir yer. Ama şu var ki Tarihi bize yaşatan belirli yerler ve yapılar bulunuyor. Bunlara örnek olarak Kız Kulesi, Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Yerebatan Sarnıcı, Rumeli Hisarı, Kapa

Cem Karaca...

Resim
Cem Karaca 1 Ocak 1945 senesinde İstanbul'da dünyaya geldi. Azeri asıllı bir baba ve Ermeni bir annenin çocuğudur. Okul yıllarında özellikle Rock müziğine karşı büyük bir hayranlık duyuyordu ve arkadaşlarıyla toplanarak bir müzik grubu kurdu. O dönemin ünlü sanatçılarından biri olan İlham Gencer de Cem Karaca'ya ve ekibine büyük destek verdi. Babası Karaca'nın müzikle ilgilenmesinden büyük rahatsızlık duyuyordu. Hatta adam tutarak kendi oğlunu konserinde yuhalatmıştır. Buna rağmen müzik sevdasından vazgeçirememiştir. Daha sonra askere giden Karaca'nın hayatı büyük bir anlamda değişti. Cem Karaca, asker arkadaşının çaldığı bağlama sayesinde bir zamanlar ilkel bulduğu müziğe kendi duygularını da katarak yeni bir anlam yükledi ve Anadolu Rock müziğinin öncüsü oldu. Ünlü sanatçı yaşamı boyunca Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar, Dervişan gibi pek çok önemli grubun içerisinde yer aldı. 1961 senesinde Hamlet'te oynayarak tiyatroya ilk adımını attı. 1964 senesinde Mü